20090323

Isis - Wavering Radiant






















Bundan önceki Wavering Radiant yazımda, bir sözden ötürü albümü henüz dinlemediğimi, bu yüzden de albüm üzerine lakırdı etmeyeceğimi söylemiştim. O sözden yine bahsetmeyeceğim size, ama bir başka sözleşme, tam da konumuza uygun kaçacak gibi;

Doktor Faustus, Allah'ın sevgili kulu diyebileceğimiz türden, dünyalar şekeri, dünyalar iyisi, kendi halinde bir adamcağızdır. Etliye sütlüye karışmaz, işinde gücündedir. Etrafındaki diğer insanlar türlü dalavareyle iştigal ederken, Faustus kitaplarına gömülür, araştırmasını yapar, Rabb'ine şükreder. Bir gün olsun ağzından ufak bir isyan kelimesi dökülmemiş, boğazından bir lokma haram lokma geçmemiştir. Ne var ki, Şerr'in ateşi -gün gelir- Faustus'un kalbini de yakar; iblis taifesinden Mephistopheles, ademoğlunun zayıflığını göstermek adına, Allah'ın bu güzide kulunun bile yoldan çıkabileceğini kanıtlamak istemektedir. Yoldan çıkmanın, Şerr ateşinde yanmanın da en kolay yolu, insanın kalbinden geçer ve Mephistopheles bunu öyle iyi bilmektedir ki, Şerr'in ateşi aşk ile yakar Faustus'un kalbini. Nihayetinde, yaşlı ve çirkin Faustus, aşkını elde edebilmek adına Rabb'ine bile karşı gelmeyi göze alarak, iblisle bir sözleşme imzalar. Buna göre, hayatta kaldığı sürece tüm istekleri yerine getirilecek, karşılığında da ahirette Şeytan'a hizmet edecektir. Ancak bu sözleşmenin de tek bir şartı bulunur; eğer yerine getirilen isteklerinden herhangi biri karşısında, yaşadıklarının güzelliğine dayanamayıp o anın içinde sonsuza değin kalmayı arzularsa, sözleşme sona erecek ve Faustus bir anda ölecektir. Sözleşmeyi kanıyla mühürleyen Faustus artık resmen yoldan çıkmıştır, resmen diğerleri gibidir. Resmen kötüdür. Ancak her kötünün içindeki o yumuşak insanlık, iyiye ve güzelliğe olan mecburiyet sonunda saklandığı yerden çıkar ve Faustus Zaman'ın içinde hapsolmak isteyerek ölümünü kucaklar.

Edebiyatın bu nadide eseri, bu satırların yazarını da derinden etkilemiştir. Faustus'un trajedisi iki birbirine zıt ruh hali içindeyken tezahür eder ruhumda; ya korkunç bir umutsuzlukla cebelleşiyor ve kalbimin Şerr'in ateşiyle kavrulduğunu hissediyorken ya da o anlatılamaz sükunet ile dolu anlarda, o anın içinde hapsolma arzusu benliğimi esir alırken. Hayatımda bir kaç defa Zaman'a geçme dediğimi anımsıyorum: Usul usul yağan yağmurun eşlik ettiği bir Galata akşamında yahut bir metro istasyonunda oturup eşsiz güzellikte bir müzik dinler ve ciğerlerime karbonmonoksit doldururken yahut Ege güneşinin altında yüzyıllar önce inşa edilmiş bir kalenin surlarında oturur ve sigaradan derin bir nefes teneffüs ederken. Her seferinde şuna kanaat ederim ki, sıkışmak istediğim o an daima bir öncekinden daha güzel bir an olur. Bu kanaatin pek çok farklı manası olabilir; hayat güzeldir ve her seferinde kendini daha güzel bir şekilde gösterir diyebiliriz pek ala. Ya da insan doyumsuzlaşır ve yetinmeyi bilmez, o yüzdendir ki hep daha güzel bir anın arayışı içindedir, gibi bir sonuca da ulaşmamız mümkün.

Bu sözleşme hususunun ve anın içinde hapsolma arzusunun, Isis ve Wavering Radiant ile içiçe girdiği nokta da işte tam burası. Verdiğim sözün, Faustus'un verdiği sözle içiçe girmesi ve benim ağzımdan yine aynı sözlerin dökülmesi, yine o anın içinde hapsolma isteğimin ortak noktası olan Wavering Radiant'ın yarattığı duygu yoğunluğunun, tıpkı önceki Isis albümlerinin de ihtiva ettiği, o içinde hapsolma isteği yaratması gibi, daha yoğun ve daha "bütün" bir hal taşıdığını söylememiz gerekir.

Zifiri karanlıkta, belki sadece bir mum ışığından süzülmekte olan ışığın yarattığı his aklıma geliyor Wavering Radiant dinlerken -ki onlarca dinlemenin ardından- en çok, tüm diğer zifiri karanlık kadar yoğun şeylerin yanında. Bu denli bir duygusallığın bu denli bir şiddetin içinde hapsolmuş olması, ying ve yang'in yarattığı o merak uyandırıcı ama bir o kadar ürkünç ahengi anımsatıyor bana bu albümde. Muhtelif tanımlar yapabiliriz bu kimlik için, yapılmıştır ve yapılacaktır da. Lakin benim açımdan, şu sayfalarda bahsedilecek yegane tanım var bu albüm söz konusu olduğunda. Wavering Radiant; düşünülen, söylenen, söylenmeyen, yapılan, yapılmayan, dinlenen, kulak asılmayan onca şeyden sonra, onca yaşamaktan sonra yani, benim için ilahi bir imge, ruhsal bir tezahürdür.


Sanatçı: Isis
Albüm: Wavering Radiant

Şarkı listesi:
1- Hall Of The Dead
2- Ghost Key
3- Hand Of The Host
4- Wavering Radiant
5- Stone To Wake A Serpent
6- 20 Minutes / 40 Years
7- Threshold Of Transformation

DOWNLOAD.

2 mırıltı.:

Bengisu "Ben" Türkan said...

Mükemmel bir albüm. Hand Of The Host ve Threshold Of Transformation, So Did We ile birlikte Isis'in yaptığı en iyi şarkılar listemde ilk üç sırada. Aaron Turner da iyi bir vokalist olmak için güzel sesin zorunlu olmadığını bize gösteren kral bir abimizdir, severiz sayarız kendisini, kurduğu Hydra Head Records birçok güzide albüme imza atmıştır.

dream endless. said...

Dulcinea'yı es geçeni dine kabul etmezdik normalde ama bunu uzun uzadıya konuşacağız Isis Cemaati ile.