20080711

Fossil - Insônia {La Movimentacion Musicale Intermezzo Minimal}





















İspanya'dan Uzay'a açılan bir boyut kapısı, Endonezya dağlarındaki dört yapraklı bir yonca, Çin'in daracık evleri derken, Güney Amerika kıyılarına, Brezilya'ya uzanalım. Bilinmeyenleri anahtar kelimelerle tanımlayan modern insanın sıkça başvurduğu yöntemle; futbol, samba ve Rio Karnavalı anahtar kelimelerinin yanına Fossil'i de ekleyelim. Mübalağa etmiş gibi olmayayım ya da kendi kişisel beğenim üzerinden tümevarımcılık etmeyeyim ama, nasıl Sigur Rós ve Björk bugün İzlanda ismini telaffuz etmemizin en büyük sebepleriyse, Brezilya'nın da pek yakın zamanda Fossil ile anılması beni şaşırtmaz.

Fossil hakkında bilgi bulmak gerçekten çok zor, ama edinilen bilgiler çerçevesinde ortaya çıkan tablo, grubun sadece müzikal açıdan değil, düşünsel açıdan da ileri seviyede olduğu. Keza grup kendisini tanımlarken, öylesine güzel ve yerinde tespitlerde bulunmuş ki, hayran olmamak elde değil. Müzikal endüstri diktatörlüğünün zorladığı radyo formatına ters gelmesine rağmen müzikal kimliğinde ısrarcı olan Fossil'in belki de biraz önce dile getirdiğim Sigur Rós-İzlanda benzeri bir durum yaşaması ihtimali, ölü doğmuş da olabilir. Öyle ya, radyolarda last.fm'lerde çalınacak sulandırılmış bir müzik yapma yerine, kendi bildiklerini okuyan ve bundan gururla bahseden bir grup var karşımızda.

Fossil, müziklerinde "doku" kullanan bir grup. Bu "doku" ne ola, diye soracak olursanız, şöyle açıklayabilirim; birden çok müzikal katmanın üst üste bindirilmesi sonucu ortaya çıkan kollektif tınıya doku diyebiliriz. Örneğin gitarın feedback'ine efekt ekler ve bunu da belli intervallerle tekrarlarsanız, sonra da ortaya çıkan bu yeni "doku"nun üzerine ayrıyeten davul, gitar, bas yazarsanız, Eclipse gibi magnum opus bir şarkıya sahip olursunuz. İşte tam da bu yönüyle Neurosis'e benzeyen bir yapısı var Fossil'in. Neurosis, Times Of Grace gibi gelmiş geçmiş en iyi albümlerden birine imza atarken tam da bu yöntemi kullanmıştı, belki bu kadar teknolojik donanımlarla değil ama amaç yönünden değerlendirirsek ulaşılması, üretilmesi, sindirilmesi çok güç bir müzikal dünya yaratmak; işte bu her grubun, her iyi grubun, ulaşamayacağı bir hedef. Salt müzik değil, bu aynı zamanda bir idealizm harikasıdır.

Bilen biliyor, Limbo Pillow'a koyduğum albümler, 1 kere dinleyip hakkında yazmak için yeterli veriye sahip olduğum eserler değiller. Bu blog sayfalarında bir albüm görüyorsanız, bilin ki özel bulduğum için, daha da önemlisi başkaları tarafından da özel bulunacağını düşündüğüm için buradadır. Ama açık konuşmak lazım ki, Fossil'in yaptığı müziğin herkeste aynı etkiyi yaratacağını zannetmiyorum; ilk defa Limbo Pillow'da bu denli zor bir grup tanıtıyorum, ama bu bir eşik. 1999'da ilk Neurosis cd'mi alıp discman'ime taktığımda 5 dakikadan fazla dayanamamıştım, 2004'te Neurosis-Times Of Grace ve Tribes Of Neurot-Grace albümlerini aynı anda dinlediğim vakit ise (ki bu çok uzun ve çok önemli bir müzikal vakadır, en yakın zamanda değineceğim) müzikal evrimimde çok önemli bir safhaya ulaşmıştım. Fossil'in de çoğu kişi için benzer etkiler yaratabileceğini düşünüyorum.

İşte bu yüzden, Fossil'i dinlerken, alıştığınız grup kavramını, post-rock stereotipini aklınızdan silin. İngiliz soundscape demiş, yani müziğin bilinçte yarattığı manzara; Fossil işte bu manzara resminin boyası ve fırçası. Bu bilince ulaştığınız vakit müziğe karşı olan bakışınız tamamen değişecek, ve hiç şüphesiz ki Fossil size harika görüntüler sunacak; kâh Corcovado'nun tepesinden kollarınızı açarak Rio De Janeiro'ya yukarıdan bakacaksınız, kâh Rio De Janeiro'nun varoşlarından Corcovado'nun tepesine.

Sanatçı: Fossil
Albüm: Insônia {La Movimentacion Musicale Intermezzo Minimal}

Şarkı listesi:
1- Desperto
2- Eclipse
3- Walkmachine
4- Hipotermia
5- Algia
6- Dezpero
7- La Territorie Foncé
8- Labirinto
9- Allein

DOWNLOAD.

1 mırıltı.:

elrican said...

Siteyi uzun zamandır takip ediyorum. Çoğu yorumundan ve tanıttığın gruplardan etkilendiğim oldu ancak ilk defa beni bir şeyler yazmaya itecek kadar etkilendim.

Genellikle bir grubu değerlendirirken bir türlü kaçınamadığım kötü bir alışkanlığım var. Grubu, diğer gruplar üzerinden tanımlıyorum. "bu GY!BE gibin, bu da explosions in the sky modeli" gibi... Ancak Fossil bu önyargımı kırmayı başardı .İstesem de bir grup üzerinden giderek değerlendiremediğim gibi sevdiğim grupların da kokusunu aldım sanki.

Dediğin gibi herkeste aynı etkiyi yaratır mı bilemiyorum ama son zamanlarda dinlediğim en iyi işlerden biri olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.