Yıllardan 1998, aylardan kasım. Yaşım 12, yeni yeni İngilizce öğreniyorum. Okulumuz, eski püskü, içi sigara kokan, koltuklarının süngerleri fışkırmış bir otobüsle bizi İstanbul'a götürüyor; İngilizce'mizi test etmemizi sağlayacak bir TOEFL ilk aşama -KET- sınavına. Sınava giden küçük çocuklar olarak yanımıza aldığımız "yumuşak uçlu kurşun kalem", silgi, poğaça ve su gibi olmazsa olmazların yanında, ben de bir discman'e sahibim. O zamanlar ne mp3 player'lar, ne md'ler var; discman ise otobüsün her sallantısında iki saniye duruyor, koca iki kalem pille maksimum 2 saat dinlenebiliyor ve taşımak için bir çantaya ihtiyacımız olduğunu söylememiz de mümkün. Discman'imin içinde bir Rolling Stones Best Of'u var; kuzenler alıştırmış U2'lara, Metallica'lara, Rolling Stones'lara, öylesine dinliyoruz. Herhalde en çok Start Me Up'ı dinlemiştim o gün yolculuk esnasında, sınava gidene kadar da pilim bitmişti zaten.
Neyse uzatmayalım, sınav bitti, öğretmenler bizi "ödül" olsun diye -o zamanlar çok şaşırdığımız- o koca alışveriş merkezlerinin ilki olan Capitol'e götürdü. O zaman Raks'ı Doğan Grubu almamıştı, D&R henüz ortada yok, onun yerine Raks Müzik Market var; o Raks Müzik Market'in içinde de bir cd; Radical Noise'un Make A Wish'i. Bütün harcanacak paramı bu cd'ye verdiğimi, okul arkadaşlarım hamburger yerken aç kaldığımı hatırlıyorum, ama en azından iki çift pil alacak kadar da param kalmıştı. İşte bu cd ve bu iki çift pilin hayatımı değiştireceğini, dönüş yolu esnasında hiç düşünmezdim ama çat pat İngilizcemle okuduğum -yukarıdaki- manifesto ve bu olağanüstü müzikten etkilendiğim kesindi. O gün benim Radical Noise ile tanıştığım gündü ve müzikle ilgili hiç bir hissim, o günden sonra eskisi gibi olamazdı.
Ben daha ilkokul önlüğümü yeni giydiğim zamanlarda kurulmuştu Radical Noise bir punk-rock trio'su olarak. Ardından vokalist Kerem Onan gruba dahil oldu ve 1994 yılında ilk split ep'lerini çıkardılar, ki ben yıllar sonra bu ep'yi gördüğümde bir Stendhall Sendromu'na yakalanacak, uzunca bir süre etkisinden kurtulamayacaktım. "Sevdasız Hayat Ölümdür" gibi olağanüstü bir isimle yayınlanan bu ep'den sonra grubun ilk albümü 14 More Reasons To Burn Us Down yayınlandı.
14 More Reasons To Burn Us Down, grubun ilk dönemlerindeki çiğ sound'un farklı bir mertebeye ulaştığını gösteren bir albümdü, hardcore/crust'a daha yakın bir sound ile ve daha da önemlisi hala dinlendiğinde etkileri gözlemlenebilecek kadar kaliteli şarkılarla bezeli bu albümde iki şarkı -şahsi kanaatimce- diğerlerinden daha ön plana çıkmayı başardı. Bunlardan ilki, Körsün'dür. Grubun sadece müziğiyle değil, söz yazma becerisiyle de ne kadar önemli bir aşamada olduğunu göstermekle kalmaz, yıllardan beri süregelen "Türkçe rock yapılmaz" tartışmalarına da esaslı bir tokat aşkeder. 14 More Reasons To Burn Us Down dahilindeki diğer önemli şarkı; A Morning In Istanbul, öyle güzel bir "İstanbul sabahı" portresi çizer ki, sabahın 0600'sında Taksim Meydanı'nda güvercinleri beslediğimiz bir ileri-zamanın bile fon müziği olarak aklımıza düşebilir bir çiy tanesi gibi.
Sanatçı: Radical Noise
Albüm: 14 More Reasons To Burn Us Down
Şarkı listesi:
1- Mess
2- Opprssed Truth
3- A Morning In Istanbul
4- Rising Values
5- Radical Noise
6- Körsün
7- Choose Your Way
8- Provocated Nation
9- Utopia Eliminated
10- Legal Murder
11- Raped Life
12- Suffer Wastage.
DOWNLOAD.
Ve Make A Wish; Burn A Fire ile başlayan, arşivimdeki en iyi albüm özelliğini 10 yıl geçmesine rağmen koruyabilen o magnum opus. Tek bir şarkı yoktur ki içinde, "yetersiz" diyebilelim, tek bir nota, tek bir söz barındırmaz mükemmeliyetini bozacak. Kapağında şöyle yazar: "The only mask I wear, is the one I was born with" içinde ise "Just From The Heart".
İşte bu sadece kalpten gelen albümün içinde, işbu yazının en yukarısındaki manifesto bulunur. Tansu Çiller hükümeti, örtülü ödenek tartışmaları, 90'ların ilk ekonomik krizi, her gün ayyuka çıkan şehit haberleri ile gerim gerim gerilmiş Türkiye iç-siyasetinin yanında, Dünya siyasal konjonktürün en kanlı yıllarından birinde yapılan bu manifestoyu şimdiki statüko ile karşılaştırdığımıza neredeyse HİÇ BİR ŞEYİN değişmediğini görmek oldukça ilgi çekici bir durum oluşmasına sebebiyet veriyor.
Bu anlatageldiğim siyasal durumun albümün sadece kitapçığına sirayet ettiğini söyleyemeyiz. Her şarkıda, öldürücü bir dozla yüzümüze vurulan bu gerçeklerle yanında kişisel krizlerin, yine Radical Noise şairaneliğiyle, harmanlandığı bu albümü, işte o 10 yıllık cd'den aktararak sunuyor olmak bana inanılmaz bir duygu veriyor; 12 yaşında bir müzik marketten aldığım cd'yi, aradan 10 yıl geçtikten sonra bir internet sitesi aracılığıyla başkalarıyla paylaşıyor olma fikri benim için tanımlanması imkansız bir durum.
Albüm: Make A Wish
Şarkı listesi:
1- Burn A Fire
2- Chaos Flows
3- Just A Little Bit More To Survive
4- Actor Acts Well
5- Make A Wish
6- Only Silence Remains
7- Hear My Heartbeat
8- Governmentality
9- Joy
10- Revolt
11- Heaven Somewhere Else
12- September Notes
13- Back Out
DOWNLOAD.
Aradan yıllar geçti; Türkiye'de çok şey değişmiş gibi gözükse de hiç bir şey değişmedi. Siyah t-shirt'ler giyenler, şimdinin "demokrasi" sözünü ağzından düşürmeyenlerin baskısı sağolsun, birer birer toplandı, dövüldü; "rapçi"ler "metalciler"le kavga etti, kutuplaşmalarda yeni bir parantez açıldı. Bu dönemde Radical Noise, Plan-B'yi çıkardı; Angry Son ile "benden nefret et, beni kendinden nefret ettir; böylece birbirimizden nefret ederiz" dedi; kutuplaşmalar arasındaki parantezi kırdı, "farklılıklarımız, kalplerimizi taşlaştırdı" diye ekledi. Uyan ile müzikal janrlar arasındaki farklılıkların kalıplarını rap vokal ile kırdı; Çığlık ile Sivas Katliamı'nı yüzümüze bir kere daha vurdu, Bazen ile yüreklerimizi dağladı. Sonra eleman değişikliklerine, uzaklıklara, ayrılıklara dayanamayarak tarihin sayfalarındaki yerini aldı. Gönlümüzdeki yeri ise, her ani konser haberiyle perçinlenecekti.
Sanatçı: Radical Noise
Albüm: Plan-B
Şarkı listesi:
1- Angry Son
2- Offline Detector
3- Sweet Revenge
4- Uyan
5- Color Of Hate
6- Gone
7- Çığlık
8- Nothing Personal
9- Fade Away
10- Bazen
11- Kids Don't Care
DOWNLOAD.
Radical Noise; bence Türkiye semalarından çıkmış en kaliteli grup; sadece müzikal gelişimimi sağlamakla kalmadı, müziğin içindeki hissin önemini bana öğreten isim oldu. Limbo Pillow'da daha önce hiç yer vermediğim bir müzik türünü, hardcore'u icra etmelerine rağmen, söz konusu muhteviyatla ve saymış olduğum kişisel sebeplerden de ötürü, belki de bu yazılardaki düşüncelerin en çok uyuştuğu grup olmasından mütevellit, uzunca bir yazı yazmam önlenemezdi. Radical Noise dağıldı, hardcore'un modası geçti ama ne gam; yaptıklarını moda ile değerlendirecek değiliz a, şimdi dinlediklerimizin yanında çok farklı bir müzikal içeriğe sahip olmalarının ne önemi var söyledikleri bu kadar kalpten, bu kadar samimi ve bu kadar gerçek iken? "Just from the heart" söylemiyle girdikleri kalbimden onlara borcum bu yazı ve tüm bu albümler. Belki eskilerde saklı bir ses, belki de hiç beğenmediğiniz bir müzik türünü icra ediyorlar; gitarlar biraz sertleşse, vokaller -sizin için- kulak tırmalasa ne olur ki, müzik janrı dediğimiz şey, tıpkı süpermarket raflarında yazılı olan tanzim şeklinin müzik kapitalizmine uyarlaması olduğu şu endüstride bunların hiç bir önemi yok. İşte tüm bunlar ışığında, aylardır paylaştığım albümlerin hepsinden daha önemli bu üç albüm; en büyük hediyem.
5 mırıltı.:
THE BEST THE BEST THE BEST THE BEST THE BEST THE BEST THE BEST THE BEST THE BEST THE BEST THE BEST THE BEST
RADICAL NOISE IS WAR. Hatırlaman dileğiyle.
Evet, dolmuşsun ve uyanmışsın. Tabii bunları iyice sindirip de, güzide yorumlarımı yapacağım. Şimdilik, hoş geldin.
ilkokul ogretmeninden ote bir tavirla bravo diyorum.
Eline sağlık, bende radical noise'i ilk dinlediğimde çok etkilenmiştim yıllardım bıkmadan hiç sıkılmadan dinledim onlar gibisi çıkmaz bir daha bu ülkeden.
Post a Comment