20080410

My Brightest Diamond - A Thousand Shark's Teeth






















Shara Worden,ne olduğuna hala anlam veremediğim, Ulusal Akordeon Şampiyonluğu gibi bir payeyi elinde bulunduran bir beyefendi ve organist bir hanımefendinin evladı olarak dünyaya gelmiş. Bu durumda, kişiliğinin temellerinin atıldığı yıllarda müzikle olağandışı bir şekilde haşır neşir olduğunu düşünmemiz için araştırmacı gazeteci olmamıza gerek yok. Kilise koroları, babadan jazz, anneden klasik müzik derken iyiden iyiye müzikle bir olan Worden'ın en beğendiği bestecilerden biri Henry Purcell'miş. Buna özellikle değiniyorum ki, hakikaten Worden'ın müziğinin "alt metninde" bir Purcell tınısı yakalamak mümkün. Tüm bunların yanında, Share Worden hanımefendinin -şahsi kanaatimce şebeğin önde yürüyeni olan- Sufjan Stevens ile birlikte çalışmışlığını da not düşebiliriz.

İşte bu hanımefendinin tek kişilik projesi My Brightest Diamond'ın, 2006 yılında çıkardığı Bring Me The Workhorse albümü, çok olumlu eleştirilerin sujesi olmuştu. Something Of And End, Dragonfly, The Good And The Bad Guy gibi şarkılar bu olumlu eleştirilerin paratonerliği görevini üstlenmişlerdi muhakkak, hala çoğumuzun zihninde ve dilindedir bu şarkılar. Ama My Brightest Diamond'ın bu başarısını salt şarkı yahut prodüksiyon başarısı olarak düşünmemek icab ediyor; bu durumun yegâne müsebbibi, Shara Worden'ın müzikal kalite algısı ve bu algıyı kolayca dinleyiciye yansıtabilmesidir kanaatimce.

Şu kertede indie-kadın-vokalist-projesi stereotipine değinmemiz gerekiyor. Bu durumda bir tasnifleme yapmamız, ve kabaca iki alt-başlıkta bu durumu değerlendirmemiz mümkün: Bir elimizde -benim Demet Akalın kalitesinden çok da yüksek görmediğim bir kalite ihtiva eden ve başarısını "hype" rüzgarına borçlu olan- CocoRosie, Róisín Murphy ve bunların türevleri; diğer elimizde ise Alison Goldfrapp, Imogen Heap gibi isimler var. Shara Worden, her ne kadar Sufjan Stevens ile çalışmış olsa da, Goldfrapp ve Heap gibi isimlerle anılması gereken bir 'müziyen'. En nihayetinde müziğinden başka sunacak bir şeyi yok ve bunu da layıkıyla yapıyor.

Yaptıklarını gözlemlemek adına elimizdeki yeni veri, aslında Haziran 2008'de çıkacağı açıklanan ve fakat nisan ayında sızan yepyeni albüm, A Thousand Shark's Teeth. Shara Worden bu albümle kendi çizdiği çizgilerinin dışına çıkmamış olsa da, belirgin bir gelişim ya da oturmuşluk kazanmış olduğunu iddia etmemiz mümkün. Bu da şöyle bir bakış açısının temelini atıyor; gerek albümdeki enstrüman kullanımı, gerek vokal karakteriyle "kadın vokalli indie grubu ürünü" değil, klasik müziğin çağımızdaki izdüşümüne denk gelecek bir albümün ortaya çıktığını düşünebiliriz. Bu noktada şarkılara da ucundan değinmek icab ederse; Inside A Boy'un tipik bir "a1" şarkısı olduğunu söyleyebilir, The Ice&The Storm'da belirgin bir Frou Frou göndermesine tanık olabiliriz. Ama bu iki favorinin yanında albümün gizli hazineleri kanımca To Pluto's Moon ve Bass Player ki bu da bizi neredeyse bütün ehemmiyetli şarkıların ard arda geldiği gerçeğine ulaştırıyor. Bu belki prodüksiyonla ilgili bir sorundur yahut 2 ay evvelden sızmış bir albümün barındırdığı ufak bir eksikliktir; ama müzikal açıdan albümün kalitesine gölge düşüremeyecek olduğundan şahsen benim hiç umrumda değil.

Sanatçı: My Brightest Diamond
Albüm: A Thousand Shark's Teeth

Şarkı listesi:
1- Inside A Boy
2- The Ice & The Storm
3- If I Were Queen
4- Apples
5- From The Top Of The World
6- Black & Costaud
7- To Pluto's Moon
8- Bass Player
9- Goodbye Forever
10- Like A Sieve
11- The Brightest Diamond

DOWNLOAD.

4 mırıltı.:

divina said...

My Brightest Diamond'u burada gördüğüm için sevindim; hemen belirteyim bunu öncelikli olarak.

Kendisini ilk dinlediğimde birkaç ay önce, ciddi şekilde hayran kaldım ve hatta herkese bu kadın Pj'den, Tori'den daha iyi müzik yapıyor dediğimde "dur bakalım orada" gibi bir cevapla karşılaştım ama sonradan o Pj, Tori fanlarını Shara fan'ı olarak gördüm; demiştim size dedim. Tabii ki farklı hepsi birbirinden müzikal altyapı olarak ama ortak noktaları iyi kadın müzisyenler ve benim gönlüm Shara'dan yana.

Tüm bunlar bir yana ben bu kadını bilindik "kadın müzisyen" etiketi altında da değerlendiremiyorum. Yazdığı sözler sonuna kadar "kadın" gibi görünmesine rağmen, müzikal açıdan genelde nitelik eksikliği çeken aynı türdeki "kadın" müzisyenlerden kat kat daha iyi. Başkalarınınki gibi salt o sözlerin dişiliğini desteklemek için yapılmamış o besteler. İyi bir müzisyen tam da bu yüzden Shara Worden.

Ben Bring Me the Workhorse adlı bir önceki albümüne de kefilim.

Tesir said...

Goodbye Forever'ın sahip olduğu atmosfer hakkında yazılabilecek öyle çok şey var ki.

pospolen said...

Antony'den etkilendiğini söylüyor kızımız ki zaten bu çok aşikar. Özellikle son albümü freak show tadında, ziyadesiyle muhteşem.

Can said...

file could not found gibi bişi dedi bu?