20081103

The Organ - Thieves























Konu başlığı fark etmez, pek sık rastlarım bu soruya: Neden güzel şeyler hep kısa sürer? Aslında bu soruda ciddi bir mantık hatası bulunur, post hoc ergo propter hoc. Bu açıdan baktığımızda da, biteviye devam eden bir trajedi döngüsü içinde bulunduğumuz söylenebilir. Olsa neden ve sonuça daha farklı baktığımız vakit, sorunun cevabı çok daha belirgenleşiyor; Kısa süren şeyler, zaten kısa sürdükleri için güzeldirler. Kısacık bir rüyanın tüm günümüze hükmetmesi, saniyelerle ölçülebilecek bir öpücüğün vücut kimyamızı alt üst etmesinin nedeni de bu cevapta saklıdır işte. Aynı şey müzikte de kendini gösterir, en parlak yıldız, kaymakta olan yıldızdır ve ardından bıraktığı yıldız tozlarıyla bizi bambaşka insanlar haline getirir o yıldızlar.

The Organ, bir yıldız gibi yanmış, bir yıldız gibi kaymış, bir yıldız gibi sönmüştü. Dağılmış olmaları elbette kötüydü ama geride Grab That Gun gibi bir albüm bırakmışlardı ki, bir daha o albümün üstüne çıkmaları pek de mümkün değildi. Aradan geçen onca seneye rağmen, ne tip bir ruh halinde olursam olayım, Grab That Gun'ın notaları kulağıma çalındığı zaman, sıcak gibi gözüken ama aslında buz gibi olan bir İstanbul ilkbaharında, soğuktan tir tir titrerken The Organ'ı ilk dinleyişim gelir aklıma. Pek az albüm bu şekilde saklayabilmiştir hissiyatını dinleyicisi için. O yüzden The Organ'ın ardından yas tutmak yerine, hayatımıza girmiş ve sihirli dokunuşlarını bıraktıktan sonra çekip gitmiş bir kadınmışçasına sanki, büyük bir özlem, büyük bir saygı ve büyük bir tebessümle hatırlamak daha yerinde olacaktır.

The Organ'in alamet-i farikası, sesi -hiç sevmediğim bir tanım olsa da o tanımın içini tamamen dolduran- frontwoman'i Katie Sketch, geçen sene bu zamanlar, Mermaids adı altında yeni bir proje içinde olduğunu duyurduğunda ziyadesiyle heyecanlanmıştık, itiraf etmek gerek. Katie Sketch'e duyduğumuz sevgi ve özlemin yanında, Mermaids'in göze çarpan bir özelliği vardı ki, durumu daha ilgi çekici kılıyordu. Katie'nin erkeksi, hüzün dolu sesi, Grab That Gun dahilindeki parçalarda harcanıyor gibiydi, böylesine yoğun, böylesine vurgun yaşatacak cinsten bir sese daha melankolik bir müziğin eşlik edecek olması, şüphesiz ki çok önemli bir özelliği olacaktı Mermaids'in.

Maatteessüf, uzunca bir süredir Mermaids'den haber alamadık, tam unutuldu diyorduk ki, The Organ'ın yeni bir EP yayınlayacağı bilgisi orada burada dolanmaya başladı. Bir çok kişi The Organ'ın yeniden bir araya geldiğini düşünse de, aslında sadece eski şarkıların tekrar düzenlenmesiyle oluşturulan bir kayıttı aslında söz konusu olan. Fakat işin güzel yanı, bu EP, daha melankolik bir müziğin Katie Sketch vokaline nasıl eşlik eder'in cevabını layıkıyla veriyor. Grab That Gun'ın ihtiva ettiği o canlı müziğe Thieves'de rastlamak mümkün değil. Her ne kadar albümün geneline yine indie-pop tınıları hakim olsa da, Even In The Night ve Don't Be Angry gibi iki parça, yapıları itibariyle göze çarpıyorlar ve ses dalgalarının kalp aritmisine sebep olmasının çok da imkansız bir şey olmadığını gösteriyorlar.

Son tahlilde, her daim büyük bir özlemle anımsayacağımız The Organ'ın, ardında bıraktığı yıldız tozlarının toplanmış olduğu bu albüm, özlemimizi pekiştireceği gibi, The Organ'a duyduğumuz saygıyı da arttıracak ve Mermaids konusundaki sabırsızlığımızı körükleyecek gibi duruyor.


Sanatçı: The Organ
Albüm: Thieves

Şarkı listesi
1- Even In The Night
2- Oh What A Feeling
3- Let The Bells Ring
4- Fire In The Ocean
5- Can You Tell Me One Thing
6- Don't Be Angry

DOWNLOAD.

3 mırıltı.:

Anonymous said...

katie'nin sesi melis danişmend'in sesine çok benzemiyor mu?

dream endless. said...

Rabb'im, Katie'nin ses tellerine processor takmis, usenmemis "delay" ayari yapmis, harika bir ton yaratmis.

Evet iki ses rengi birbirini andiriyor ama Katie'ninki biraz daha koyu bir ton.

Anonymous said...

bi'de sıkılmayı engeleyici bişi eklemiş sesine, zira günlerdir fire in the ocean dinliyorum..:)