20110521

Ocoai - The Electric Hand













Bayram. Büyüdüğümüz gün. Anne ve babamızın özenle seçerek aldığı yepyeni kıyafetleri, gıcır gıcır ayakkabıları giymek için öyle bir sabırla bekleriz ve günün doğmasını o kadar çok isteriz ki, Şeytan'ın kendisi bile en temiz insanın ruhunu ele geçirmek için bile bu kadar sabretmemiş, içindeki yanan arzu ateşi bu kadar harlanmamıştır. Çok zordur o geceler, çok karanlıktır, ama o karanlıkta gardrobun iki kapısının aralığından çalılarda saklanan bir ecinnin kıpkırmızı gözleri gibi parlar o yeni kıyafetlerin ışığı. Nefsimiz ile ilk kez tanıştığımız bu gecelerde, irademize yenilip defalarca açtığımız gardrobun kapaklarının gıcırtıları kimseyi uyandırmasın diye gösterdiğimiz katil inceliği ertesi gün yerini boşvermişliğe bırakırken annemiz "bu leke nasıl çıkacak" diye kara kara düşünür. Oysa bayram sabahı taç giyme merasimine çıkacak kralın etrafında dönen saray eşrafı gibidir bizi giydirir, saçlarımızı tarar, ayakkabılarımızın bağcıklarını bağlarlarken.